_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Dokuz Eylül Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
  MOTORLAR (DEÜ mak443)
MAK443 Motorlar - motor arızaları
  Ana Sayfa
  Ders Hakkında
  DERS Sunumları
  Ögrenci Sunumları
  Gecmis Sınavlar
  Resimler
  Otomobil hakkında Döküman Arşivi
  Araç Çarpışma Testleri
  GENEL
  => temel özet giriş
  => sınıflandırılması
  => motor arızaları
  Medya
  Türkiye'deki Otomotiv Sanayi ve Fabrikaları Adres ve Telefonları
  Yardımcı Linkler
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  English

MOTOR ARIZALARI

Yakıt Sistemi
Dizel motorlar bilindiği üzere temiz motorin ile çalışırlar. Kullandığınız yakıtın temiz olması öncelikle aldığınız yere bağlı olmakla birlikte sizde bu yakıtın temiz olarak motora gitmesini sağlamak zorundasınız. Teknenizde yakıt için mutlaka bir deponuz olmalı. Bu depolarda dikkat edilmesi gereken hususların en başında deponun altında pislik ve suyun alınması için tahliye vanasının bulunmasıdır. Motorin, alındığında veya daha sonra su olması ihtimali yüksek olan bir yakıttır. Bu su da motorunuzda arızalara sebep verir.İşte bunun önüne geçebilmek için deponun altına tahliye vanasının konması gereklidir. Bu vana sayesinde depo içindeki su ve tortu dışarı alınarak yakıtın temiz tutulması sağlanır. Vanadan sonra emniyet açısından bir kör tapa konabilir. Burada değinmeden geçemeyeceğim önemli bir konu ise sakın siz deponun altını (veya herhangi bir yerini) yakıtı boşaltsanız bile kaynak yapmaya kalkmayın.Çünkü depo patlar. Kaynak yapanlar depoyu sabunlu su ile yıkadıktan sonra içini su ile doldurup yapıyorlar.Bir başka konu ise deponuzun üstünde havalandırma borusunun bulunması ve yerin durumuna göre içine su girmemesi için kıvrık bir boru (soru işaretine benzeyen) olursa harika olur. Deponuzda bulunması gerekenlerden diğeri, yakıtın fazlasının motor üzerinden geri dönüş yapıp tekrar depoya dönüşünü sağlamak için depo üstünde boru bağlantısının yapılacağı muhtemelen kısa bir boru veya nipel, bir diğeri ise motora yakıtın gitmesi için konulacak olan çıkış,buna bağlı olarak kesinlikle olması gereken bir vanadır.Vana herhangi bir arıza, sızma, tehlike anında yakıtı kesmek için kullanılır. Örneğin borulardan biri yakıt kaçırıyor ve siz onu tamir etmek için açtığınızda deponuzdaki yakıtın akmasını önleyemezsiniz.Vananızı kapattığınızda ise sadece boru içinde bulunan yakıt akacaktır. Bunu da yavaşça gevşettiğiniz yerden bir kaba alarak arızaya gönül rahatlığı ve temiz bir işçilikle devam edebilirsiniz.


Püf noktası:
Mazotu, yağlı boya yapıldıktan sonra ellerinizdeki boyaları çıkarmak için kullanabilirsiniz.
Dökülen mazotu sildiğiniz bez veya üstüpüleri atmayıp soba vs.. tutuşturmakta kullanabilirsiniz.
Mazot kokan yerlerin yakınlarına sivrisinekler yaklaşamazlar.
Bu arada söylemeyi unuttuğum bir nokta var.Yakıtınızı alacağınız çıkış noktası deponuzun altından en az üç santimetre yukarıda olursa deponuzun altındaki biriken tortu ve su seviyesi altta kalacağından motora gitmesini önleyebilirsiniz. Şöyle de diyebiliriz; Depomuzu temizlemeyi uzun bir süre unuttuğumuz zamanlarda bu çıkışın biraz yüksekte olması bizi daha sonra istenmeyen arızalardan kurtaracaktır.

Depomuzun çıkışındaki vanaya bağlı bir boru vasıtasıyla motorumuzun üzerinde bulunan besleme pompasına giriş yapılır. Besleme pompasının görevi enjeksiyon pompasına kesintisiz olarak yakıt göndermekten ibarettir. Kısaca su pompasının yaptığı işi yapar. Yani bir taraftan alır diğer tarafından verir. Değişik tipleri mevcuttur. Kimi yanındaki kelebek şeklindeki bir küçük parçayla, kimisi üstünden döndürülerek çıkarılan hastanelerde kullanılan şırıngaya benzeyen parçayla hava almak ve gerekli yerleri yakıtla doldurmak için elle çalıştırılabilirler. Kimisi de yukarıda benzettiğimiz şırınganın altındaki camdan küçük bir filtreye bağlantılıdır. Bazı motorlarda olmayabilir ve yakıt direk olarak yakıt filtresine girer. Motorumuz çalıştığında besleme pompamızda çalıştırılarak düzenli olarak yakıt çıkışı sağlanmış olur. Besleme pompası aynı zamanda depomuzdaki yakıt seviyesi filtre giriş seviyesiyle aynı olmadığı zamanlarda (böyle olunca seviye farkı doğacağından yakıt akışı olamaz ve depomuz dolu olsa bile sanki hiç yakıtımız yokmuş gibi) motorumuz bir süre sonra çalışmayacaktır. Dikkat edilecek olursa besleme pompası ile enjeksiyon pompası ayrı ayrı şeylerdir ve karıştırılmaması gerekir. Besleme pompasından hava almak istediğimizde bazı hallerde çalışmadığını görürüz. Bu gibi durumlarda marşa motor çalışmayacak şekilde tek bir tık yaparsak sorun çözülür. Veya volanı çevirerek...

Besleme pompası çıkışından yakıt bir boru aracılığıyla bu sefer yakıt filtresine gönderilir. Olmazsa olmaz denebilecek olan bu filtre yakıtımızı temizleme görevine bakar. Gözümüz gibi baktığımız motorumuza pislik,su gibi zararlı maddelerin gitmesini engeller. Motorumuzda ikinci yağ değişiminde mutlaka değiştirilmesi önerilir. Aldığınız yakıtın temizliğiyle de orantılıdır denebilir.

Ve filtre edilen yakıt yine bir boru vasıtasıyla enjeksiyon pompasına gelir. Enjeksiyon pompası karmaşık bir yapıya sahiptir. Sanki motor üstünde bir motor gibi. Üzerinde motorunuzdaki silindir sayısına göre çıkış bulunur. Enjeksiyon pompasının görevi yakıtı yüksek basınçla enjektörlere göndermektir. Tabi bunu da ateşleme sırasına göre yapar. Yani hangi piston sıkıştırma zamanını tamamlamak üzere ise ona göndermekle görevlidir. Enjeksiyon pompasının üzerinde hava almak için bir tapa mevcuttur. Yakıt pompası üzerinde Regülatör denen bir bölüm vardır. Motorun devri arttırıldığında yani gaz verildiğinde buna bağlı olarak motora gönderilen yakıtın da arttırılması gerekmekte olacağından bu işi de o yapar.Önemli bir görev de o üstlenmiştir. Enjeksiyon pompasından çıkan yakıt enjektörlere gönderilir. Yakıtın çıkış basıncı çok yüksek olduğundan enjektörlerle enjeksiyon pompasını birleştiren borular bu yüksek basınca dayanacak şekilde yapılmışlardır. Nihayet enjektörlere gelen yakıt,enjektör ucuna (kütüğüne) monte edilmiş memeler aracılığıyla silindire duman veya sis şeklinde püskürtülerek yanması sağlanır.Enjektörler yakıt giriş kısmı, gövde, iğne ve meme gövdesinden ibaret mekanik parçalardır. Yakıtın fazlası yine enjektörlerin üzerindeki çıkışa bağlanan boru vasıtasıyla depoya geri gönderilmektedir.

ÇEŞİTLİ MOTOR ARIZALARI

Motor düzgün çalışmıyor:
-Yakıt filtresi tıkalı olabilir.
-Enjeksiyon pompasında veya herhangi bir yerde hava vardır.
-Yakıt bağlantı rekorlarında gevşeklik olabilir.

Eksozdan siyah-mavi duman çıkıyor:
-Yağ fazla olabilir.
-Enjektörlerin biri veya birkaçı çalışmıyor.
-Fazla yakıt püskürtülüyor. Püskürtme ayarları bozuk.
-Kompresyon ayarları bozulmuş olabilir.
-Hava girişi tıkalı olabilir.
-Yakıtın kalitesi bozuk olabilir.
-Segmanlar sıkı olabilir.
-Gömlekler aşınmış olabilir.

Yağ basıncı düşük:
-Yağ eksiktir.
-Ana yataklar veya biyel kol yatakları tıkalı olabilir.
-Yağ filtresi tıkanmıştır.
-Yağ pompa dişlisi aşınmıştır.
-Gevşek bir basınç ayar subap yayı olabilir.
-Çok ince yağ konulmuştur.
-Yağ basınç göstergesi bozulmuştur.
Yağ basıncı yüksek:
-Sıkışmış bir basınç ayar subap yayı olabilir.
-Yağ fazla kalındır.
-Yağ boruları tıkanmış olabilir.

Motor çok fazla ısınıyor ve sarsıntı yapıyor:
-Soğutma yetersiz, kanallar tıkanmış.
-Enjektörler arızalı olabilir.
-V kayışı kopmuş.
-Aşırı püskürtme var.

Motor çalışmıyor:
-Yakıt bitmiştir.
-Stop çekili kalmış olabilir.
-Yakıt filtresi veya pompası tıkalı olabilir.
-Akü bozuk veya şarjsızdır.

Motor çok zor çalışıyor:
-Akü şarj istiyor veya bozulmak üzeredir.
-Akü kutup başları oksit yapmış veya gevşek olabilir.
-Yakıt yeterince gelmiyor.
-Motor yağı çok kalın veya soğuktan kalınlaşmış olabilir.
-Stop yarım çekili halde olabilir.

Motora yağ koyma:
Motorun yağı değiştirilmeden önce motor birkaç dakika çalıştırılıp ısınması sağlanır. Böylelikle yağ akışı daha kolay olacaktır. Yağ doldurma kapağı açılır. Yağ seviye kontrol çubuğu yerinden çıkarılır. Yağ tamamen boşalana kadar karter’deki (Veya varsa yağ boşaltma pompası) tapa kapatılmaz. Yağ boşaldıktan sonra bir iki litre temiz yağ koyma imkanınız varsa karter iyice temizlenmiş olacaktır. Tapa dikkatlice kapatılır. Yağ doldurulmaya başlanır. Ara sıra temiz bir bezle silinmiş olan yağ seviye kontrol çubuğu yerine sokularak çıkarılır, her seferinde tekrar temizlenir ve seviye kontrolü yapılır. Yağ koyma işlemi bittikten sonra (yağ seviye kontrol çubuğu yerine sokulmuş, yağ doldurma kapağı takılmış olarak) motor birkaç dakika çalıştırılıp yağlama yaptırılır. Varsa göstergeden yağ basıncı gözlenir.
Yağ seviye kontrol çubuğu üzerine dikkatlice bakılacak olursa, ucuna doğru iki adet çizgi göreceksiniz. Bu çizgilerin birinde Min. Diğerinde ise Max. yazar. İşte bu çizgiler koyacağımız veya yağ seviye kontrollerinde durumu bize bildirirler. Yağ kesinlikle Min. Çizgisin den altta olmamalıdır. En iyisi bu seviyeye inmemesini sağlamalıyız. Yine Mak. Çizgisin den yukarıda da olmamalıdır. Normali iki çizgi arasında olmasıdır. Her ihtimale karşı Mak. Çizgisine yakın olursa daha iyi olur. İki ayrı cins yağı birbirine karıştırıp kullanmayın.
Yeni motorlarda yağ sarfiyatı daha fazla olmaktadır. Yağda eksiklik varsa zaman geçirmeden tamamlamak gerekmektedir Yatak sarma veya başka bir deyişle kol çıkarma motorda yağlamanın arıza nedeniyle olmayışı veya yağın bitmesi nedeniyle olmaktadır. Çok kötü bir durumdur ve çok pahalıya patlar.


Motor Yağının Görevleri:
-Aşımayı önlemek.
-Soğutmayı sağlamak.
Motor yağı çalışan parçaların birbirine sürtmesi nedeniyle oluşan aşınmaları önlemektedir. Ayrıca yanma nedeniyle oluşan ısının dağıtılması görevini üstlenir.Hava soğutmalı motorlarda yağ soğutucusu bulunur ve burada soğutulan yağ tekrar sisteme dağıtılarak soğutma sağlanmış olur.Su soğutmalı motorlarda bu görevi su almıştır.Radyatör-pervane vasıtasıyla su soğutulur.Soğutma kanalları daima temiz tutulmalıdır.

Hava Filtreleri:
-Yağ banyolu hava filtresi.
-Kuru tip hava filtresi.
Pistonun aşağıya inmesiyle (aynı zamanda emme subapı açık halde) silindir içine güçlü bir şekilde yanmanın sağlanabilmesi için hava emişi yapılmaktadır. Bu hava içinde çeşitli maddeler (toz, çeşitli katı veya plastik parçaları, yaprak veya kağıt gibi) bulunabilir. Bunlar motorumuz için son derece zararlı olacağından bunları daha girişte engellemek için hava filtreleri kullanılır. Filtrenizin girişine eğer yoksa sinek teli cinsinden sık örgülü sağlam bir teli kelepçe ile bağlantı yapmanızı öneririm.

Yağ banyolu filtrelerde emilen hava filtre içindeki borudan geçtikten sonra filtre içinde bulunan yağa değerek ön temizleme yapılır. Daha sonra buradan çıkan hava filtre içinde bulunan filtre elemanına çarparak iyice temizlenmesi sağlandıktan sonra emme manifoltundan silindire girer. Filtreyi ara sıra kontrol etmekte fayda vardır.Yağ kirlenmiş ise değiştirilmesi gerekir. Filtreye bağlı yağ doldurma tası içinde bir çizgi mevcuttur. Yağ bu çizgiye kadar konulmalıdır.

Kuru tip hava filtrelerinde ise temizleme kağıt elemanlar sayesinde olur. Toz çanağı zaman zaman temizlenmelidir. Ayrıca kağıt filtre bozulmamış ise hava tutularak temizlenir. Bunlara dikkat edilirse kağıt filtrelerin uzun ömürlü olması sağlanmış olur.
Motor Çok Uzun Süre Çalışmayacaksa
Diyelim ki bir sezon (yaz veya kış) motorunuzu çalıştırmayacaksınız. O zaman yapılması gereken işlemler vardır. En azından onu pas veya kışın olabilecek dondan korumalısınız. Aksi takdirde çok üzüleceğinize eminim. Her tarafı pas yapmış, boyaları dökülmüş veya daha da kötüsü eğer motorunuz su soğutmalı ise antifirizi bulunmayan motorunuzu bloğunun çatlamış olarak bulmaktır.

Yapmanız gerekenlere gelince,
-Dışı mazot veya benzinle silmek gerekir.
-Karterdeki ve hava filtresi içinde bulunan yağ boşaltılıp pas önleyici yağla doldurulur.
-Motor bir müddet çalıştırılıp her tarafının korutucu yağla yağlanması sağlanmalıdır.
-Hava filtresi, ekzost girişleri özellikle suyun girmemesi için sıkıca kapatılmalıdır.
-Radyatör veya bloktaki suyu ister tamamen boşaltın veya her ihtimali göz önüne alarak fazlaca antifiriz koyun. Yeri gelmişken antifiriz ölçüsü normal olarak 1/3 dür. Yani üç litre suya bir litre antifiriz konur. Radyatörde bulunan suyu sık sık değiştirmek iyi değildir. Su iyice bozulmadan kesinlikle değiştirmeyin. Antifiriz koyacağınız zaman mecburen su akıtmanız gerekeceğinden bu suyu atmayıp antifiriz konduktan sonra ilave için kullanın.
Arızasız günler dileklerimizle, motorunuzun bakımlarını geçirmeyin sakın...




 

Motorun Kurum Yapması Ve Sebepleri
 
Motorda kurum birikmesi :

Motorun düşük devirlerde , özellikle şehir içi kullanımında bazı problemler yaşanır. Dur – Kalk en büyük sorundur. Her Dur – Kalk da gaza bir miktar basar ve yarım debriyaj gideriz. Bu küçük gaza basmalarda ve hemen arkasından durmalarda motor kısa süreli de olsa zengin karışımla çalışır (yani benzin – hava oranında benzin miktarı gerekenden fazladır) bunun nedeni ise motorun etrafına yaydığı sıcağın kaputun altına dolmasıdır. Araç hareket etmeden temiz hava alamaz. Dolayısıyla araç bu Dur-Kalk sırasında etraftaki sıcak havayı yanma odasına sokar , gelen oksijen yönünden fakir olan hava yanma odasına gelen benzini yakmak için yeterli değildir. Böylelikle tam yanmayan benzin motorun bazı yerlerinde kurum oluşturur. Bunlardan en önemlisi de segman ile piston arasında kurum oluşturarak segmanın asıl işlevini , ısı değişimlerinde esneyerek piston ve gömlek arasındaki boşluğu doldurmasını engeller.
Pistona yapışan segmanlar esneme görevini yapamadığından dolayı genleşmelere yanıt veremez. Gömlek içersinde pistonun kayma hareketini sağlayan segman işlevini yitirdiğinden piston kaymak yerine gömleği “kanırtmaya” başlar. Sonuç olarak gömlek aşınır ve komprasyon kaybı başlar. Artık motorun rektefe edilmesinden başka çare kalmamıştır.

Nasıl önlenir ?

İlk başta fazla şehir içine girmemek (İstanbul’da her ne kadar mümkün olursa
Ama en kesin çözüm düzenli olarak carbon clean yaptırmaktır.

Kurum birikmesinin başka bir zararı da fazla yakıt sarfiyatıdır. Yanma odasında biriken kurumlar enjektörler tarafından püskürtülen benzini emer , dolayısıyla daha çok benzinle daha az güç elde edilir. Bu halk arasında motorun “sağırlaşması” olarak tanımlanır.
 





BENZİN MOTORLARININ HİDROJEN İLE ÇALIŞTIRILMASI;

1970’lü yıllardaki petrol krizi, dünyanın ham petrole olan anormal bağımlılığını azaltmak için araştırmacıları daha verimli sistemleri ve farklı güç kaynaklarını araştırmaya yöneltmiştir. Çalışma alanlarından birisi de tüketimin ana alanlarından biri olan ulaşım sektörüdür.

En çok ilgi çeken sistemlerden biri, hidrojen-oksijen yakıt pili ile güçlendirilen elektronik otomobildir. Halen uzay yolculuklarında kullanılmakta olan yakıt pillerinin ürünleri, elektrik enerjisi ve içme suyudur. Yakıt pili ile güçlendirilen elektronik otomobiller, geleceğin ana ulaşım araçlarından biri olarak görülmektedir. Daimler-Benz'in ürettiği yeni elektrikli otomobil (New Electric Car -NECAR), Mayıs 1996' da testlere başlamıştır. 110 km/h’lik maksimum hızı ve 250 km’lik sürüş mesafesiyle geleneksel benzinli taşıtlarla karşılaştırılabilir performansa sahip olan bu taşıtın, kullanıcılar tarafından benimseneceği ve 10 yıl içerisinde ticari üretimine geçilebileceği tahmin edilmektedir.

Hidrojen, günümüz taşıtlarının içten yanmalı motorlarında kullanılabilir mi?

Sorunun cevabı, hidrojen kullanımı için dönüşümlerinin yapılması halinde "evet" olacaktır. Halen, bir başka gaz olan doğal gazı kullanan içten yanmalı motorlar mevcuttur. Hidrojen kullanıldığında, egzoz hemen hemen tamamen su buharı olduğu için taşıt çevreci olacaktır.

Önce kimyasal bakımdan bir değerlendirme yapılabilir. Motorda hidrojen kullanılması halinde, benzine oranla motora hacimsel olarak daha fazla hidrojen gönderilirken (aynı basınç ve sıcaklıkta, 1 dm3 H2 için ~2,38 dm3 hava), yakıt ve karışım kütlesi daha az olmaktadır (1 kg H2 için ~35,5 kg hava). Bu durum, yanmada daha az basınç artışı olacağı ve aynı enerjiyi üretmek için daha fazla daha fazla hidrojen gerekeceği anlamına gelmektedir. Bu değerlendirmeye göre, hidrojen yakıtın çalışabileceği yegane motor, havanın silindire normalden daha yüksek basınçla pompalanarak verim ve gücün artırılacağı türboşarjlı motor gibi gözükmektedir.



Hidrojen nasıl üretilir?

Hidrojen, benzinin 3…4 katı daha fazla enerji içeren mükemmel bir yakıttır ve birçok başka enerji kaynağı ile üretilebilmekte ya da birçok endüstriyel işlemin yan ürünü olarak alınmaktadır. Hidrojen gücü, Jules Verne’in suyu yakıt olarak kullandığı eski bir rüyanın gerçekleşmesidir. Hidrojen üretiminde genellikle şu iki metot uygulanmaktadır:

1. Elektroliz,

2. Buhar ıslahıyla sentez gazı üretimi veya kısmi oksitleme.

Elektrolizde, su moleküllerini hidrojen ve oksijene ayrıştırmak için elektrik enerjisi kullanılır. Elektrik enerjisi, yenilenebilir yakıt dahil, herhangi bir kaynaktan sağlanabilir. Elektrolizin, gelecekte fazla miktarlardaki hidrojen üretiminin esas yöntemi olması beklenmemektedir.

Diğer hidrokarbonlar da kullanılabileceği halde, doğal gazın buhar ıslahı, sentez gazı üretiminin esas metodu olarak görülmektedir. Örneğin biyokütle ve kömür gazlaştırılabilir ve buhar ıslah işleminden geçirilerek hidrojen üretilebilir.

Hidrojenle güçlendirilecek araçlarda su değil, muhtemelen motorin kullanılacak.

Taşıt tasarımcıları, çevreyi kirletmeyen bir prototipin seri üretimine geçmeden önce, hangi yakıtı kullanacaklarına karar verme problemi ile karşılaştılar.

Hidrojen üretimindeki ideal senaryo, güneş panelleri veya rüzgar türbinleri ile elde edilen elektrikle suyun ayrıştırılmasıdır. Anlaşılacağı gibi, bu işlemin uygulama yeri kesinlikle taşıt değildir. Taşıtta, verimli ve hemen kullanılabilir bir hidrojen kaynağının uygulamaya aktarılması henüz başarılmış değildir. Hidrojenin verimli olarak üretimi ve kullanımına geçiş dönemi için bir seçenek, taşıtta hidrojene dönüşümü yapılabilecek olan metanol veya doğal gazın kullanılmasıdır. Bu iki yakıtın olumsuz tarafı ise, servis ağının çok sınırlı olmasıdır. Motorin, taşıtta kısmen oksitlenerek, ihmal edilebilecek düzeyde nitrojen oksitleriyle hidrojen üretimi yapılabilecek en uygun yakıt olarak görülmektedir. (Sülfür dioksitlerin azaltılması için, sülfür rafineride ayrılabilir). Buradaki esas avantaj ise, doldurma istasyonlarının hazır olmasıdır.

Hidrojenin buharlaşma sıcaklığı –253°C’ dir. Güvenli depolama problemi, üretilen hidrojenin patlayıp tutuşmayacağı metal tozları arasında veya metal hidrid biçiminde absorbe edilmesi ve gerektiğinde serbest bırakılması ile çözümlenebilmektedir. Daimler Benz, dönüşümü yapılan araçlara şehir gazından üretilen hidrojen doldurmak üzere, Batı Berlin’de bir doldurma istasyonu açmıştır.
 
 
online 45 ziyaretçi (105 klik) kisi
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Copyright © - 2008 deumak443 adına Her hakkı saklıdır. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol